26 Haziran 2014 Perşembe

yaz okuma şenliği başladııııı





Evet, duyduk duymadık kalmasın; yaz okuma şenliği başladı! Sevgili Pınar'ın sayesinde buluştuğumuz bu etkinliğin ayrıntıları ve kuralları bir tık kadar yakınınızda. 
Benim ikinci şenliğim olacak. Birincisinde çok kötü bir performans sergileyip listemin yarısını bile tamamlayamamıştım ama bu sefer liste tamamlamak gibi bir kural yok çok şükür ki :)) Gerçi bu esneklikte bile kendime çok güvendiğimi söyleyemem. E Pınar daha ne yapsın bize :)) 
Şunu da belirtmem lazım ki; kitaplığıma kilometrelerce uzaktayım. Hatırımda kaldığı kadar bazı kitapları kütüphanemden seçtim bazılarını ise yeni alacağım...
Şimdi gelsin benim liste;

1. Kategori (10 puan): İsminde yaz mevsimini çağrıştıran bir kelime geçen veya olayların yazın geçtiği bir kitap. 

Bir Yaz Gecesi Rüyası- 
William Shakespeare- Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları- 112 sayfa

Bu kitabı satın almayı planlıyorum




2. Kategori (10 puan): Sadece tek bir kitabını okuduğunuz ve sevdiğiniz bir yazardan bir kitap.

Ben Orhan Pamuk'un "Kara Kitap"ını okumuş ve çok sevmiştim. Daha sonrasında kendisiyle ilgili eleştirilerden çok etkilendim sanırım ve bir daha da okumadım. Fakat "Masumiyet Müzesi" çıkınca bunu kırdım gidip satın almış ama bir türlü okuyamamıştım. Şimdi tam vakti.

Masumiyet Müzesi- Orhan Pamuk- İletişim Yayıncılık- 592 sayfa



3. Kategori (10 puan): Bir şiir kitabı.

Bir önceki okuma şenliğinde belki okurum diye düşündüğüm ama sonra vazgeçtiğim şiir kitabını okuyacağım. Bahar okuma şenliğinde de bahsettiğim gibi Furuğ'a ayrı bir sevgim vardır..

Yeryüzü Ayetleri- Furuğ Ferruhzad- Can Yayınları- 116 sayfa










4. Kategori (10 puan): Adında bir sayı geçen bir kitap.

Bu kitabı da satın almayı planlıyorum. Fakat eğer siz okumadıysanız Haruki Murakami'den 1Q84'ü okumanızı tavsiye ederim...


Yedi Kere Sekiz- Onur Gökşen- Okuyan Us Yayınları- 161 sayfa


5. Kategori (10 puan): Bir kişisel gelişim kitabı.




Çok uzun zamandır kütüphanemde yer alan ara ara baktığım ama tümünü hiç okumadığım Paulo Coelho kitabını bitireceğim umarım bu sefer.




Işığın Savaşçısının El Kitabı- Paulo Coelho- Can Yayınları- 159 sayfa






6. Kategori (10 puan): Nobel ödüllü bir yazardan bir kitap.



Bu kategoriyi de bir süredir elimde bekleyen bir kitaptan yana kullandım. Yazarımız 1998 yılında Nobel ödülü almış olan Saramago.

Filin Yolculuğu-Jose Saramago- Kırmızı Kedi Yayınevi- 200 sayfa


7. Kategori (10 puan): Fransız edebiyatından bir kitap.

Denemeler- Michel De Montaigne- Türkiye İş Bankası Yayınları- 272 sayfa




8.Kategori (10 puan): Bir savaş kitabı.

Bir zamanlar başucu kitabımdı ama tamamını hiç okuyamadım.

Büyük Medeniyet Savaşı- Ortadoğu'nun Fethi- Robert Fisk- İthaki Yayınları- 936 sayfa



9. Kategori (10 puan): Yabancı bir yazardan bir öykü kitabı.





E malum bu aralar denize sardık ailecek. Bu nedenle bir değil birçok yabancı yazarın deniz ile ilgili öykülerinin yer aldığı bir kitap seçtim bu kategori için...




En Güzel Deniz Hikayeleri- C.S. Forester, Edgar Allan Poe, Ernest Hemingway, F. Scott Fitzgerald, Henry James, Herman Melville, Jack London, Peter Ustinov, Rudyard Kıpling, Stephen Crane, William Faulkner- Arion Basım Yayın- 316 sayfa








10. Kategori (10 puan): Fantastik kurgu/bilim kurgu/distopya/steampunk vb. türde bir kitap.




Yine mevzumuz deniz:) Fakat iki cilt okuyabilir miyim bilmiyorum...

Denizler Altında Yirmi Bin Fersah- Jules Verne- İthaki Yayınları- 824 sayfa


İkinci Bir seçenek olarak ise Haruki Murakami'den Haşlanmış Harikalar Diyarı ve Dünyanın Sonu kitabı olabilir.


11. Kategori (10 puan): Yasaklanmış bir kitap.

Çok tartışmalı bir kitap seçiyorum kendime ve adı;
Kavgam- Adolf Hitler-?
Bu kitap 2015 yılına kadar Türkiye'de dahil bir çok ülkede (Almanya, Fransa, Avusturya, Polonya ve birçok Avrupa ülkesinde) yasakmış (Halbuki her yerde çok rahat bir şekilde bulunabiliyor). 2015'i de Elif Şafak'ın köşe yazısında okudum merak edenler için link. Bu kitabı da Hitler'in gerçekten nasıl bir ruh hali içerisinde olduğunu merak ettiğim için seçtim.
Kitap kütüphanemde, ne yayınevini hatırlıyorum ne de kapağını. O yüzden yayınevini ve sayfa sayısını yazamıyorum şuan. 

12. Kategori (10 puan): Beyaz perdeye aktarılmış bir kitap.

Bu kategori için de bahar şenliğinde okumayı başaramadığım ama almış bulunduğum ve okumaya da çok istekli olduğum Duyguların Rengi kitabını seçtim. 

Duyguların Rengi- Kathryn Stockett- Pegasus Yayınevi- 576 sayfa


13. Kategori (10 puan): Aynı zamanda çevirmenlik de yapan bir yazar tarafından yazılmış bir kitap.
Yüzbaşının Kızı (Erol Güney ile birlikte) gibi bir çok eseri dilimize kazandıran Sabahattin Ali'nin bir kitabını okumaya karar verdim.
Kürk Mantolu Madonna - Sabahattin Ali- Yapı Kredi Yayınları- 164 sayfa








14. Kategori (10 puan): Kütüphaneden veya bir tanıdığınızdan ödünç aldığınız veya sahaftan aldığınız bir kitap.


Yine Bahar şenliğinde okumak için ödünç aldığım ama hala vermediğim bir kitabı okuyacağım.

Yaban Koyununun İzinde- Haruki Murakami- Doğan Kitap- 356 sayfa




15. Kategori (10 puan):Bir masal kitabı.

Bu kitabı çocukken okumuş ve çok etkilenmiştim.

Küçük Kara Balık- Samed Behrengi- Can Çocuk Yayınları- 64 sayfa





16. Kategori (10 puan): Herhangi bir edebiyat ödülü kazanmış bir kitap.

Avustralya Bağımsız Yayıncılar Ödülü de dahil olmak üzere Avustralya'da bir çok ödül almış bir kitap seçtim. Hatta şenliğe katılmaya karar verdikten sonra okumaya başladım bile (21'nden sonra :)) )kitabın başına gelmedik iş kalmadı en son denize uçtu ve tam 5 dakika denizde tarafımdan kurtarılmak üzere yüzdü.

Tanrının Unutulan Çocukları- Craig Silvey- Martı Yayıncılık- 448 sayfa



17. Kategori (10 puan): Bir biyografi/otobiyografi kitabı.

İsminden de belli olacağı gibi
Yılmaz Güney- Bir Çirkin Kral- Turhan Feyizoğlu- Ozan Yayıncılık- 648 sayfa



18. Kategori (10 puan): Bir tiyatro oyunu.

Yedi Kocalı Hürmüz- Sadık Şendil- Mitos Boyut Yayıncılık- 104 sayfa
Okuyacağımı sanmıyorum ama...



19. Kategori (10 puan): Halen yazmaya, üretmeye devam eden bir edebiyatçıdan (yazar, şair, araştırmacı...) bir kitap.

Önce Çocuklar ve Kadınlar- Sunay Akın- Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları- 282 sayfa


Bu kitap aslında benim Öz'e hediyem ama bu gidişle ondan önce ben okuyacağım :))

20. Kategori (10 puan): Polisiye/gerilim/korku vb. türde bir kitap.

Benim en sevdiğim kategori sanırsam bu :)

Aklından Bir Sayı Tut- John Verdon- Koridor Yayıncılık- 480 sayfa

21. Kategori (10 puan): Bir aşk romanı.

Kolera Günlerinde Aşk- Gabriel Garcia Marquez - Can Yayınları- 448 sayfa

Yeni kaybettiğimiz Marquez'den kitap okumasam olmazdı gerçi bir kategoride daha adı geçiyor...



22. Kategori (10 puan): İlk kitabı 2010 yılında veya daha sonrası yıllarda çıkmış bir yazardan bir kitap.

Bahar okuma şenliğinde okuyamadığım kitabı bu sefer okuyacağım :))

Gırnatacı- Ercüment Cengiz- Everest Yayınları- 335 sayfa


23. Kategori (10 puan): Mektuplardan veya anılardan oluşan bir kitap.

?

Bu kategoriye eve gitmeden karar veremedim henüz. İşim (eski) gereği röportajlara gitmeden önce anı kitaplarını alır sadece bana lazım olan kısımlarını okurdum:)) şimdi bir tanesinin tamamını okuyacağım. Tabi zaman yeterse :)

24. Kategori (10 puan): Daha önce okuyup da tekrar okurum dediğiniz bir kitap.

Lise yıllarında okuduğum ama şu an pek hatırlayamadığım için ve Marquez'in başyapıtlarından biri olduğu için

Yüzyıllık Yalnızlık- Gabriel Garcia Marquez - Can Yayınları- 464 sayfa




25. Kategori (10 puan): Yabancı dilde bir kitap.

Bu kitabı Marmaris Söğüt koyunda Captain Table's adlı restorandan yerine başka bir kitap bırakarak almıştım. Şunu itiraf etmeliyim ki herhalde bu, kategorilerden en son okuyacağım kitap olur ki zaten hepsini okuyacağımı düşünmek bile güzel bir hayal :))

Tale of Two Cities- Charles Dickens- ?-? (kitaplığıma ulaşmadan yayınevi ve sayfa bilgisi yok)

26. Kategori (Her bir kitap 10 puan, tüm kitaplar okunursa ekstradan 15 puan, toplamda 45 puan): 3 kitaplık bir seri veya aynı seriden 3 kitap.

Açlık Oyunları Üçlemesi- Suzanne Collins- Pegasus Yayınları- 1200 sayfa



27. Kategori (Her bir kitap 10 puan, iki kitap da okunursa ekstradan 30 puan, toplamda 50 puan): İsminde zıt anlamlı kelimeler olan iki kitap.

Kuzey ve Güney- Elizabeth Gaskell- Altın Bilek Yayınları- 656 sayfa



Sınırın Güneyinde Güneşin Batısında- Haruki Murakami- Doğan Kitap- 187 sayfa




28. Kategori (Her bir kitap 10 puan, tüm kitaplar okunursa ekstradan 30 puan, toplamda 60 puan): Goodreads’in “Ölmeden Önce Okunması Gereken 1001 Kitap” listesinden 3 kitap.

1- Otostopçunun Galaksi Rehberi- Douglas Adams- Kabalcı Yayınevi- 246 sayfa



2- Monte Kristo Kontu- Alexandre Dumas- İthaki Yayınları-1056 sayfa

3-Köstebek- John Le Carre- E  Yayınları- 392 sayfa




29. Kategori (Her bir kitap 10 puan, tüm kitaplar okunursa ekstradan 30 puan, toplamda 70 puan): Şimdiye kadar hiç kitabını okumadığınız dört yazardan birer kitap. Yazarların ikisi Türk, ikisi yabancı, ikisi kadın, ikisi erkek olmalı.

1- Küçük Şeylerin Tanrısı- Arundhati Roy- Can Yayınları- 362 sayfa



2-Alef- Jorge Luis Borges- İletişim Yayıncılık- 196 sayfa



3-Şarkını Söylediğin Zaman- İnci Aral- Kırmızı Kedi Yayınevi- 232 sayfa


4-Huzur- Ahmet Hamdi Tanpınar- Dergah Yayınları- 391 sayfa



30. Kategori (Her bir kitap 10 puan, tüm kitaplar okunursa ekstradan 50 puan, toplamda 80 puan): 17., 18. ve 19. yüzyılda yazılmış birer kitap.

1-17.Yüzyıl- Don Quijote- Cervantes- Yapı Kredi Yayınları- 910 sayfa

2. 18. Yüzyıl- Robinson Crusoe- Daniel Defoe -Yapı Kredi Kültür Yayıncılık- 632 sayfa



3- 19. Yüzyıl- Aşk ve Gurur- Jane Austen- ( evde var sanıyorum kitaplarıma ulaşana kadar yayınevi bilgisi veremeyeceğim yine)

Benim listem budur efenim, tabi hepsini okuyamayacağım ama bu liste hazırlama işi bile benim için çok özel bir uğraş...Sizlere bol okumalı bol güneşli bir yaz diliyorum. Bana da arada bir gaza getirmek maksatlı nasıl gidiyor liste diye sorarsanız ne mutlu olurum ama :))

9 Haziran 2014 Pazartesi

Seyir Defteri 2- Karaloz-Kaş





3. Gün 23 MAYIS CUMA- KARALOZ- KAŞ

Saat 7.30 civarı yola çıktık, daha doğrusu çıkmışız. Ben uyandığımda çoktan demir almış, maviliklere açılmıştık. Yine not almadığım için rüzgarın hızı, bizim hızımız neydi onları yazamayacağım...  Kahvaltımızı hafif bir şekilde yolda yaptık.

Saat 11 civarı
işte bu iki fotoğraftaki (benim bir fotoğraf makinem yok, o yüzden gözümün gördüğü her güzelliği aynı oranda yansıtamıyorum size. Fotoğraf makinemin olmadığı öz'e bir kez daha buradan duyulur :) )  büyüleyici manzarasıyla Kaş bizi karşıladı.



Kaş'ta iki tane marina var sayılır biri bizim de yanaştığımız belediye marinası diğeri de bucak marina.


Kaş dik tepelerin yamaçlarına kurulmuş, eski bir Rum köyüymüş... Kaş'ı da çok severim, sanki bana bir ibadethane huzuru verir. Yine çocukluğumda buraya ailecek gelmiş ve annemin ağzından onun çocukluğunun geçtiği Kaş'ın 1960'ların ortalarındaki halini dinlemiştim. Annemin anısını canlandıran Kaş'ı anlatırken, bu sefer de onun en sevdiği şarkı, hem sizin için hem de annem için Münir Nurettin Selçuk tan gelsin... (ismin üstüne tıklamanız yeterli)

Dedemin memuriyeti nediyle sürekli dolaşan ailenin bir dönemi de burada Kaş'ta geçmiş. Hatta Kaş'ın en meşhur sokaklarından biri olan lahit mezarın ve halıcıların bulunduğu sokakta yaşamışlar. Lahidin etrafında saklambaç oynarlarmış...


Bu o meşhur Uzun Çarşının başı, sokağın sonuna doğru lahit görünüyor... Ve annemler de o cumbalı evlerden birinde yaşamışlar bir süre.



Ve işte Likyalılardan bizlere miras kalan meşhur lahit :) Lahidin kime ait olduğu bilinmiyor ama Kaş halkına göre bu güzel sokak ve heybetli mezar olsa olsa bir krala ait olabilir.



Taze sebze meyve ihtiyacımızı karşılamak için Kaş'ta Cuma günleri kurulan pazara gittik. Ve İstanbul'daki pazarlara benzemeyen gayet üreticisinden satılan sebze meyve ile dolu tezgahlar. Ve işte o tezgahların birinin başında bekleyen dede ve torunu...




Bir şehri, kasabayı sevmemde en büyük etkenlerden biri de, sokaklarında serbest serbest dolaşan hayvanlar ve o hayvanları seven okşayan insanlardır. Kaş bu anlamda çok güzel bir yer, her yer kedi köpek dolu...





Kaş'ta en çok hoşuma giden şeylerden biri de belediyenin sokak hayvanlarını düşünerek meydana yerleştirdiği bu su kapları




Gelelim yeme içmeye; tam caminin karşısında meydanda çok güzel ve lezzetli yemekler yapan bir esnaf lokantası var. Öğle yemeğinde uzun zamandır yediğim en güzel ıspanak yemeğini yedim, lokantanın adı da seçkin'di galiba ama emin değilim. Akşam da bu sefer anıtın olduğu meydandaki "lola" restauranta gittik burayı tercih etmemizdeki faktörlerden biri de masasındaki bu rengarenk çiçekler.






Özle el ele geçmişi yad ederek Kaş sokaklarında dolaştık ben  fotoğraflar çekmeye çalıştım :)) Kaş'ı daha önce gezdiğim için antik tiyatroya bu sefer gitmedik ama siz muhakkak gidin, güneşi batırın, denizi seyre dalın... Küçük- büyük çakıl plajlarına gidin hatta üşenmeyip bir minibüse atlayıp Kaputaş plajına da gidin... Tekne turuna muhakkak katılın... Paraşütle bulutlara tutunarak bırakın kendinizi Akdenize.





    



Fotoğrafta çok da belirgin olmayan amfi tiyatro sizi uzaktan selamlıyor...



Kaş'ın ara sokaklarındaki bu evin kapı numarasına dikkat; 22 :)


Likyalılar zamanında önemli bir yerleşim olan Kaş'ta  temel taşları Bizans'tan kalma tapınak ve çevresindeki girilmesi yasak (!) olan kazı alanı burası da...


Rengarenk açmış çiçekler, mis kokulu sokaklar...
Yokuş yukarı yürüyün Kaş'ı telaşsız telaşsız gezin....





Ve Kaş'ta günübirlik gezimiz sona erer... Bu büyülü şehirden de gitme vakti... Bakalım rüzgar nereye götürecek bizi.... Esen kalın...