22 Eylül 2014 Pazartesi

KİTHNOS ADASINDA DENİZ KEYFİ



Uzun bir süredir yazmıyorum bunda hem tembelliğimin hem de internete ulaşımda yaşadığımız sorunların etkisi var... Evet, kaldığım yerden devam ediyorum anlatmaya hiç vakit kaybetmeden...

6 Ağustos Siros (Syros) - Kithnos (Kythnos)

( Şarkı için tık tık )


Öğleden sonra Syros'tan yola çıkıyoruz, istikamet Kithnos adası. Tabi not düşmediğim için kenara, yelken açtık mı, kaç mil hız yaptık, rüzgar nereden ne kadar esti, falan tüm bunları hatırlamıyorum :(



Diğer adalarda kültür mantarı gibi dolaştıktan sonra biraz da kumsal keyfi yapalım diyoruz ve bu sefer ki adamız olan Kithnos'ta Fikiadha koyuna girip demir atıyoruz, hava karardı kararacak. Alargadayız, bizim gibi bir çok tekne var.Yemeğimizi teknede yiyoruz. Ertesi gün yine Kithnos’ta kalmaya karar verdik.



Bunlar Syros'tan aldığımız ekmekler, önceki yazılardan hatırlarsınız Yunanlar için ekmek çok önemli bir yiyecek. Şirin bir fırından aldığım ekmeklerden kara olanının adı Bizans ekmeğiymiş


Burası Marmaris- Orhaniye'deki kız kumunu anımsattı bize. Manzaramız şu; tepesinde küçük bir şapel bulunan minnacık bir ada ve bu adayı ana ada Kithnos'a bağlayan çok güzel 20-25 metre genişliğinde bir kumsal...



Deniz, kum, güneş... Biraz da tadını çıkaralım değil mi, denizin?



Yerli turistlerce daha çok tercih edilen kithnos adası yürüyüşçülerin rağbet ettiği bir yer. Adada bulunan kil hem geleneksel toprak kap, seramik yapımında kullanılıyor hem de adanın kırmızı kiremitli evlerinin çatılarını süslüyor. Ayrıca Loutra  kaplıcaları da Kithnos’un çekim noktalarından biri. Antik çağdan bu yana kaynak sularının egzamadan kadın hastalıklarına kadar birçok hastalığa iyi geldiğine inanılırmış. 1940’a kadar demir madeni sayesinde geçinen halk madenin kapatılmasından sonra balıkçılık, tarım ve sepet yapımıyla geçimini sağlıyormuş. 



Adanın merkezi Messari. Merkezde 1613 yılında Venedikli bir aile tarafından yapılan Agios Savvas kilisesi ve adanın en eski kilisesi, kubbeli tek koridorlu bir bazilika olan Agia Triada gezilebilirmiş. Ve adanın kuzeyinde tarihi İ.Ö. 7500- 6000’e kadar uzanan orta taş çağı yerleşimi Kyklardaki en eski yerleşimmiş.



Bizim koydan adanın merkezi görünüyordu


Evet ada hakkında bu kadar bilgi yeterli sanırım. Biz Kithnos’da yukarıdaki paragrafta bahsettiğim hiçbir yere gitmedik.  



İkinci gün akşama doğru karaya çıkıyor, şapelin olduğu adaya çıkıp  gün batımını izliyoruz. Sonrasında ise akşam yemeğimizi yemek için hemen kumsalın dibindeki tavernaya gidiyoruz. Güzel ve serin bir akşam yemeğinden sonra yine emektar botumuza binip teknemize dönüyoruz.



Bizim Kithnos’tan aldığımız zevk deniz kum güneş ve sakinlik oldu…

Ve işte bu çorak adanın insanoğlunun emrine amade ettiği güzel koyu;






Sevgiyle kalın...

UYARILAR VE ÖNERİLER

1-Öneri olarak resimlere bakarken yazının şarkısını dinlemeyi unutmayın bence, fotoğraflar müzik eşliğinde ruh bürünüyor
2-Uyarı olarak ise hareketli geceler arıyorsanız yanlış adadasınız 








Bir Okuma Şenliğinin Daha Sonuna Geldik...




Bir okuma şenliğini daha bitirdim, benim ikinci okuma şenliğimdi. Bitirdim derken aman ha yanlış anlaşılmasın tabi ki bu sefer de bitiremedim, sadece okuma süremizi sonuna geldik :( Kitap severler için yeni bir okuma şenliği başlıyor. Pınar'a buradan teşekkür ediyorum  ve kış okuma şenliği için  http://pinucciasbooks.blogspot.com.tr/ adresini ziyaret etmenizi şiddetle tavsiye ederim.

Sanırım bu seferki şenliğe ben katılamayacağım gibi görünüyor, yaban ellerde kitaplığımdan uzakta...
Ben ne kadar Yaz okuma şenliği listemdeki kitapların hepsini bitiremesem de bitirenler var maşallah.
Gelelim benim sonuçlara;

3. Kategori (10 puan): Bir şiir kitabı.

Yeryüzü Ayetleri- Furuğ Ferruhzad- Can Yayınları- 116 sayfa


5. Kategori (10 puan): Bir kişisel gelişim kitabı.

Işığın Savaşçısının El Kitabı- Paulo Coelho- Can Yayınları- 159 sayfa

13. Kategori (10 puan): Aynı zamanda çevirmenlik de yapan bir yazar tarafından yazılmış bir kitap.

Kürk Mantolu Madonna - Sabahattin Ali- Yapı Kredi Yayınları- 164 sayfa


14. Kategori (10 puan): Kütüphaneden veya bir tanıdığınızdan ödünç aldığınız veya sahaftan aldığınız bir kitap. 

Yaban Koyununun İzinde- Haruki Murakami- Doğan Kitap- 356 sayfa 


16. Kategori (10 puan): Herhangi bir edebiyat ödülü kazanmış bir kitap. 

Tanrının Unutulan Çocukları- Craig Silvey- Martı Yayıncılık- 448 sayfa 

19. Kategori (10 puan): Halen yazmaya, üretmeye devam eden bir edebiyatçıdan (yazar, şair, araştırmacı...) bir kitap.

Önce Çocuklar ve Kadınlar- Sunay Akın- Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları- 282 sayfa


20. Kategori (10 puan): Polisiye/gerilim/korku vb. türde bir kitap.

Aklından Bir Sayı Tut- John Verdon- Koridor Yayıncılık- 480 sayfa



26. Kategori (Her bir kitap 10 puan, tüm kitaplar okunursa ekstradan 15 puan, toplamda 45 puan): 3 kitaplık bir seri veya aynı seriden 3 kitap.

Açlık Oyunları Üçlemesi- Suzanne Collins- Pegasus Yayınları- 1200 sayfa


27. Kategori (Her bir kitap 10 puan, iki kitap da okunursa ekstradan 30 puan, toplamda 50 puan): İsminde zıt anlamlı kelimeler olan iki kitap. 

Kuzey ve Güney- Elizabeth Gaskell- Altın Bilek Yayınları- 656 sayfa

Sınırın Güneyinde Güneşin Batısında- Haruki Murakami- Doğan Kitap- 187 sayfa


28. Kategori (Her bir kitap 10 puan, tüm kitaplar okunursa ekstradan 30 puan, toplamda 60 puan): Goodreads’in “Ölmeden Önce Okunması Gereken 1001 Kitap” listesinden 3 kitap. 


1- Otostopçunun Galaksi Rehberi- Douglas Adams- Kabalcı Yayınevi- 246 sayfa

2-Köstebek- John Le Carre- E Yayınları- 392 sayfa

3- Monte Kristo Kontu- Alexandre Dumas- İthaki Yayınları-1056 sayfa

(Dumas'ın kitabı o kadar güzeldi ki bitmesin diye okumamaya başlamıştım :)) )
Ve puanlamaya gelecek olursak;


Toplamda 15 kitap okudum ve 15.10= 150 puan

toplam okunan 5742 sayfa yani 57 puan

26. Kategoriyi bitirdiğim için fazladan 15 puan


27.Kategoriyi bitirdiğim için fazladan 30 puan

28. Kategoriyi bitirdiğim için fazladan 30 puan

Sonuç olarak ise 282 puan


Evet daha çok kitaplı daha bol okumalı güzel günlerde görüşmek üzere...